Guantanamo Günlügüm; Tutsaklar ve Bana Anlattiklari

Mahvish Rukhsana Khan, 2005te, Miami Üniversitesinde ögrenciyken Guantnamo Körfezindeki Afgan tutsaklara tercümanlik yapmak icin gönüllü olmaya karar verir. Afgan göcmeni aileye mensup Amerikali Khan, tutsaklarin Pestunca bilmeyen avukatlarini anlayamamalarinin haksizlik oldugunu düsünüyor ve onlarin masumiyetlerini kanitlamaya haklarinin olduguna inaniyormus. Kübadaki Guantnamo cezaevine yaptigi ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazilarinin, hatta cogunun buraya yanlislikla sürüklenmis masum insanlar olduklarina da ikna olmus. Karsilastigi tutsaklarin cogunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistani dolasip Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 ödül vereceklerine dair el ilani dagitmalarindan sonra ödül avcilari tarafindan Amerikaya satildiklarini kavramis. Baslangicta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymis. Ancak sonunda, Afgan tutsaklarin büyük cogunlugunun Amerikaya karsi suclu olmadigina iyiden iyiye ikna olmus; zaten sonunda Amerikan ordusu tarafindan büyük kismini serbest birakmis.Donald Rumsfeldin en kötülerin en kötüleri olarak yaftaladigi yüzlerce tutsagin, resmi itham veya adil yargilama olmadan yillarca iceride tutulmasi ve sonunda Amerika tarafindan bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest birakilmasi mahkmiyet yillari boyunca cektikleri acilari katmerlestiriyor. Iste, tutsaklarla empati kurmamizi basaran Guantnamo Günlügüm terörle savastaki en utanc verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor. Mahvish Rukhsana Khan, bir Pestun kizina özgü cesaretle, sessizlige mahkm insanlar adina sesini yükseltmis, üstelik FBI tarafindan kara listeye alinmayi göze alarak. Bu ic burkucu kitabi insanligimizdan utanmadan ve öfkeden delirmeden okumak gercekten cok güc.